42 MİLYON VATANDAŞIN BANKALARA VE FİNANS KURULUŞLARINA BORCU 100 MİLYAR EUROYU GERİDE BIRAKTI...YANİ 4 TRİLYON 500 MİLYAR LİRAYI...BEKLENEN DEVASA MARMARA DEPREMİNİN TAHMİNİ MALİYETİ 320 MİLYAR DOLAR OLARAK HESAPLANDI...6 ŞUBAT 2023 DEPREMİNİN MALİYETİYSE 104 MİLYAR DOLAR...

1

28 MİLYON İNSANIMIZI ETKİLEYECEK DEVASA MARMARA DEPREMİ YAKLAŞIYOR!

10 Eylül 1509 İstanbul Depremi, son 500 yılda kentte yaşanan en yıkıcı depremdi. Depremin şiddeti 7,2 ila 8 tahmin ediliyor. 6 metrelik dev dalgaların İstanbul surlarını aştığı, 160 ila 200 bin kişinin yaşadığı şehirde 13 bin kişinin hayatını kaybettiği kayıtlara yansımış. 

Depremden sonra Padişah 2. Bayezid denizden kazanılan, deniz doldurularak elde edilen arazilere bina yapılmasına yasak getirmişti...

Padişah 2. Bayezid yasak getirmesine rağmen sonraki yüzyıllarda İstanbul'daki tüm sahil-kıyı şeridinde deniz doldurularak arazi elde edilmiş ve bu arazilere ne yazık ki ilk büyük depremle yerle bir olacak her tür bina dikilmiştir...

2025'te Kanal İstanbul'daki hafriyattan elde edilen toprak bile denizi doldurmak için kullanılacak...Zaten İstanbul'un tüm sahillerinde kıyı bölgesi 1843'ten bugüne deniz doldurularak elde edildi!

Depremin verdiği maddi zararı karşılamak için 1509 depreminden hemen sonra vatandaşlara ek vergi de gelmişti...

2010'da Şili'de 8,8 büyüklüğünde dünya üzerinde görülen en büyük depremlerden biri yaşandı...17 milyon nüfuslu ülkede 550 insan can verdi...Şili depreminin Şili ekonomisinde 15 ila 30 milyar dolarlık zarara yol açtığı tahmin edildi...

Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Uğur Gülen beklenen Marmara depreminde 320 milyar dolarlık bir hasar olacağının tahmin edildiğini söyledi.

TÜSİAD, TÜRKONFED ve SEDEFED'in iş birliğinde hazırlanan rapor, İstanbul'daki sanayi ve üretim alanlarının yüzde 60'nın deprem bölgesinde olduğunu, ekonomik zararın 25 ila 300 milyar doları bulabileceğini ortaya koydu.

Bu senaryoya göre, yaklaşık 2 milyon insan için acil barınma ihtiyacı doğacak. Ancak bunlar raporda da belirtildiği gibi en iyimser tahminler... Beklenen yıkımın insan etkisinin çok daha büyük olduğu ifade ediliyor.

İstanbul'un ayrıca, Türkiye'nin milli gelirinin üçte birini, ulusal sanayi üretiminin yüzde 40’ını, vergi gelirlerinin yüzde 46’sını ve ihracatın yarısını oluşturduğu için 'ekonominin kalbi' olduğuna vurgu yapıldı.

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Balıkesir İl Sorumlusu Aysun Aykan Marmara depreminin 7 ilde 28 milyon insanı etkileyeceğini açıklamıştı...

Olası Marmara depreminin sadece İstanbul'u etkilemeyeceğini ifade eden Aysun Aykan, sözlerini şöyle sürdürdü:

* Marmara Denizi'nde beklediğimiz deprem, sadece İstanbul’u etkilemeyecek. İstanbul çok fazla konuşuluyor ama bu deprem; Marmara Denizi'ne kıyısı olan tüm illeri; İstanbul, Balıkesir, Bursa, Yalova, Çanakkale, Kocaeli, Tekirdağ'ı ağır bir şekilde etkileyecektir.

* Bu deprem 28 milyonu etkileyecektir ve Türkiye’nin ekonomisine bir hayli zarar verecektir; Ulusal ve uluslararası bilimsel çalışmalara göre; Marmara Denizi'nde 7’nin üzerinde maksimum 7.6 büyüklüğünde deprem olabilir. Bu yüzden bu depremin hem maliyeti hem kayıpları Gölcük Depremi'nden fazla olacaktır. Bu depremi çok fazla önemsememiz gerekiyor.

* Ülkemizde sadece depremler afete dönüşmüyor. Ülkemizde son günlerde başta; Sinop, Kastamonu, Samsun ve Bartın olmak üzere birçok kentimizde sağanak yağış sonucu meydana gelen sel baskını ve heyelanlar sonucunda can ve ekonomik kayıpların yaşandığı afetler meydana gelmiştir.

* Bugün ülkemizde çıkan orman yangınları ile birçok tarım alanlarımız, yerleşim bölgelerimiz, hayvanlarımız yanmaktadır. Ülkemizde art arda yaşanan aşırı yağışlara bağlı olarak can ve ekonomik kayıplar ile sonuçlanan sel ve heyelan, maalesef ülkemizin acı biçimde deneyimlenen en önemli doğa kaynaklı afet sorunlarının başında gelmektedir.

* Her ne kadar meydana gelen bir doğal süreç olsa da, çoğu zaman yanlış uygulamalar sonucunda bir doğa olayı afet boyutuna ulaşmaktadır. Ülkemizin Meteorolojik ve Jeolojik koşulları nedeniyle birçok kentimiz önemli derecede taşkın riski altındadır. Adana, Mersin, Antalya, Bursa, İstanbul, Balıkesir gibi kentlerimizde de taşkınların yaşanması, ülkemizde birçok kentimizin taşkın riski altında olduğunu gösteriyor.

2

DEPREM VERGİLERİ NERELERE HARCANDI?

Altı yıl önce 23 Mart 2019'da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: 17 yılda 2 trilyon dolar vergi, 70 milyar dolar özelleştirme, 500 milyar dolar borç, bütün bu paralar nereye gitti?  diye sormuştu...CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Peki 17 yılda ne yaptın? Hiçbir hükümetin Cumhuriyet tarihinde toplayamadığı vergiden daha fazla vergi topladılar. 2 trilyon dolar vergi, 70 milyar dolar özelleştirme, 500 milyar dolar borç. Soru şu, bütün bu paralar nereye gitti?" diye konuşmuştu...

Sözcü Gazetesi'nde Nedim Türkmen 17 Mayıs 2021'de "18  yılda 2 trilyon 268 milyar dolarlık vergi tahsilatı yapıldığını" yazmıştı...Yani 1 Ocak 2003 ve 31 Aralık 2020 arasında...

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bakan olduğu dönemde işsizliğe neden olarak kadınların iş aramasını göstermişti. Mehmet Şimşek 2011'de şöyle demişti: “Deprem vergileri duble yollar gibi 74 milyonun ihtiyacınıkarşılamak amacıyla kullanıldı." "Deprem vergileri nerede" sorusuna dönemin Maliye Bakanı Mehmet Şimşek duble yollara sağlık ve eğitime kullanıldı demişti...'Deprem vergileri nerede' sorusunu 2011'de Mehmet Şimşek şöyle yanıtlamıştı: Duble yollara, havayollarına…

2011’de 644 kişinin hayatını kaybettiği Van depremi sonrasında da “Deprem vergileri nerede?” sorusu gündeme gelmişti. Dönemin Maliye bakanı Mehmet Şimşek toplanan vergilerin kullanıldığı kalemler arasında duble yollar ve havayollarını da saymıştı.

2011 Van depremi sonrası aynı soru yöneltilen Şimşek toplanan paraların eğitim, duble yollar, sağlık harcamalarında kullanıldığını belirtmişti.

27 Ekim 2011'de tütün ve sigara kaçakçılığıyla mücadele eylem planını açıkladığı basın toplantısında konuşan Şimşek’e, 1999 depreminden sonra çıkarılan vergiler neticesinde yaklaşık 46 ila 48 milyar liralık gelir elde edildiği ve bu vergilerin nereye harcandığı soruldu.

Şimşek şu ifadeleri kullandı: “Sonuçta bunlar 74 milyonun servetidir. Deprem vergisi adı altındaki vergiden çok sürekli hale gelmiş ÖTV vs var. Bu vergiler bizim sağlığımıza gidiyor. Diyorsunuz ki bu çerçevede 44 milyar liralık vergi topladınız, nereye gitti. Sadece bir yıllık vatandaşın sağlığı için yaptığımız harcama 44 milyar lira. Bu, duble yollara gidiyor, demiryollarına, havayollarına, çiftçimize, eğitime gidiyor.”

22 Nisan 2025

VATANDAŞLARIN BORCU HİMALAYA DAĞ SİLSİLESİ  BOYUTLARINA ULAŞTI

Geçim şartları ağırlaşıyor: Yurttaş ‘borç krizine’ giriyor...

İktidar ekonomik verilerle övünse de yurttaş borç batağı içerisinde. İcra dairelerine gelen dosya sayısı da artıyor.Geçim şartları ağırlaşıyor: Yurttaş ‘borç krizine’ giriyor...

CHP TBMM Grubu’nun ekonomi raporunda, icra dairelerine 1 Ocak - 18 Nisan günleri arasında UYAP üzerinden gelen yeni dosya sayısının 2024 yılının aynı dönemine göre yüzde 5.4 oranında artarak 3 milyon 85 bine çıktığına dikkat çekildi. İcra dairelerine 2024 yılında aynı döneminde 2 milyon 926 bin yeni dosya gelmişti. Aynı günlerde 2 milyon 153 bin dosyada ya sonuçlandırıldı ya da işlemden kaldırıldı.

UYAP üzerinden açılan ve icra dairelerinde derdest bulunan toplam dosya sayısı 18 Nisan itibariyle 23 milyon 188 bine yükseldi. Derdest dosya sayısı son bir yılda net olarak 1 milyon 424 bin adet arttı. 

BORÇ DAĞ GİBİ

Raporda, yurttaşların borçlarının 4.5 trilyonu aştığına da dikkat çekildi. Bankalar ve finans kuruluşlarına olan bireysel kredi ve kredi kartı borçları, 4 - 11 Nisan günleri arasındaki haftada, artan kredi faizlerine karşın 56.2 milyar lira artarak 4 trilyon 386 milyar liraya kadar yükseldi. Varlık yönetim şirketleri ile TOKİ’ye olan taksitli konut kredisi borçlarıyla birlikte toplam borç 4 trilyon 518 milyar lira oldu.Bankalar ve finans kuruluşlarının tüketicilerden zamanında tahsil edilemediği için icra takibine aldıkları bireysel kredi ve kredi kartı alacakları ise son haftada da 2.8 milyar lira daha artarak 155.1 milyar liraya kadar yükseldi. Bankalar tarafından icra takibine alınan bireysel kredi ve kredi kartı borçlarında 2025 yılı başından bu yana 43.4 milyar liralık artış yaşandı. 

‘BORÇ KRİZİ

Raporda, “Faiz oranlarında yaşanan yüksek seyir ve yüksek enflasyon, geliri yeterince artmayan vatandaşların borçlarını geri ödemelerini zorlaştırıyor. Vatandaşlar giderek yeni bir borç krizine giriyor” denildi. 42 MİLYON BORÇLURapora göre, Şubat 2024 sonu itibariyle 42 milyon 34 bin kişinin bankalara bireysel kredi borcu bulunuyor. Aynı tarih itibariyle kredi kartı borcu bulunanların sayısı 38 milyon 938 bin, kredili mevduat borcu bulunanların sayısı da 30 bin 440 olarak açıklandı. Son bir yılda bireysel kredi borcu bulunanların sayısında 1 milyon 855 bin, kredi kartı borcu bulunanların sayısında 1 milyon 922 bin ve kredili mevduat borcu bulunanların sayısında da 1 milyon 512 bin kişilik artış yaşandı.

4

Saadet Partisi: Türkiye'de her 3 kişiden 1'i icralık

19 Ekim 2024 

Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Mahmut Arıkan, "Simit, ayran ve çaydan müteşekkil üç öğün yemek yiyen 4 kişilik bir ailenin TÜİK verilerine göre 22 bin 600 liralık bir gelire ihtiyacı var. Asgari ücreti hepimiz biliyoruz, emekli maaşlarını hepimiz biliyoruz. Türkiye'de adliyelerde hukuk davası açılmış icra dosyalarının sayısı 22 milyona ulaşmış. Kaç seçmen var; 60 milyon. Her 3 kişiden 1'i şu anda icralık vaziyette" dedi.

Saadet Partisi Genel Başkan Vekili ve Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan bir dizi temaslarda bulunmak üzere Elazığ'a geldi. Elazığ’da iş dünyası temsilcileriyle toplantı düzenleyen Arıkan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Arıkan, şunları söyledi:
"Şahsiyetli bir dış politika ortaya koymamız gerekiyor"

"Ülke olarak dünyada çok büyük tehlikeler var sıkıntılar yaşıyoruz. Bir yılı aşkın bir süredir Filistin'de bir katliam yaşanıyor. Filistin Araplarla çözsün bu problemi diyebiliyoruz. Netenyahu katliam başladığında dedi ki bu savaş sadece Gazze ile sınırlı kalmayacak. Daha geniş bir coğrafyayı kapsayacak. Bir ay önce savunma bakanları çıktı dedi ki; bu savaş Orta Doğu'ya yayılacak. Bunlar bu açıklamaları yaparken, bizim burada Gazze'de olan bitenlerden bize ne Beyrut'ta olan bitenlerden bize ne deme lüksümüz yok. Bir çok iş sahibi ihracat yapıyor. Belki de bölgeye ihracat yapan firmalarımız vardır. Herkesin bir tedirginliği söz konusu. Bugünkü ticaretimizi tedirginliğin ötesine evriltmeye işaret etmek istiyorum.

"Türkiye'de artık kuru ekmek üzerinden siyaset yapma dönemi bitti"

50 yıllık, 100 yıllık planlardan bahsediyorum. Akşamdan sabaha olan şeylerden bahsetmiyorum. İsrail'in bizi bombalaması, bize saldırması emin olun çok uzak bir ihtimal değil. 1999 depreminde dönemin ABD Başkanı Bill Clinton Türkiye'ye gelmişti. Geldiği esnada da TBMM'de bir konuşma yapmıştı. Demişti ki; önümüzdeki 25 yıl boyunca bu coğrafyada gerçekleşecek hadiselerin kararları bu çatı altında alınacak. Bugün 25. yılın içindeyiz. Çok önemli tehlikelerin, çok önemli gelişmelerin arifesinde olduğumuz bir süreçteyiz. Burada şahıslar, partiler üzerinden bir değerlendirme yapmadan konuşuyorum. Türkiye'de artık kuru ekmek üzerinden siyaset yapmak, cambaza bak prensibi üzerinden siyaset yapmak, geleneksel muhalefet anlayışı ile iktidar ne yaparsa yapsın, yanlıştır mantığıyla siyaset yapma dönemi bitti. Türkiye'de yeni nesil siyasetini ortaya koymamız gerekiyor. Hedef Türkiye. Bunu bilmemiz lazım. İki tane müdahale edemedikleri ülke kaldı. Bunlardan biri İran, biri Türkiye. İran da topun ağzında. Olan biteni hep beraber yaşıyoruz. Allah korusun Türkiye'ye sıçramaları an meselesi.

"Türkiye'de 22 milyon kişi icralık vaziyette"

Belki bizim de çok da göremediğimiz ama TÜİK'in istatistiklerine baktığımızda Türkiye borçlu bir ülke. Yapılan kamuoyu yoklamalarında Türkiye'nin yüzde 71'i borçlu olduğu gerçeği ile karşı karşıyayız. Bu kamuoyu yoklamalarının neticesi. Borçlu olan yüzde 71'in de yüzde 56'sının borçlarının bankaya olduğu gerçeği ile karşı karşıyayız. Diğer taraftan Türk- İş'in verilerine göre açlık sınırı 21 bin lira. Bir kamuoyu yoklaması simit, ayran ve çaydan müteşekkil üç öğün yemek yiyen 4 kişilik bir ailenin TÜİK verilerine göre 22 bin 600 liralık bir gelire ihtiyacı var. Asgari ücreti hepimiz biliyoruz, emekli maaşlarını hepimiz biliyoruz. Türkiye'de Adliyelerde hukuk davası açılmış icra dosyalarının sayısı 22 milyona ulaşmış. Kaç seçmen var; 60 milyon. Her 3 kişiden 1'i şu anda icralık vaziyette."

"Borçlandık, aç kaldık, işsiz bırakıldık"

Türkiye üzerinde oyunlar oynandığını, eğitim, sağlık, ekonomi gibi konular üzerinden yıpratıldığını belirten Arıkan, şöyle devam etti:

"Borçlandık, aç kaldık, işsiz bırakıldık. Maalesef TÜİK de burada verilerle oynuyor. Orada bakılması gereken şu. Geniş tabanlı işsizlik oranlarına bakmamız gerekiyor. Oradaki oran da yüzde 25. Dört kişiden biri şu anda işsiz. 'Benim fabrikam var ama üniversite mezunu benim verdiğim şartlarda çalışmıyor ' diyenler olacaktır o zaman eğitim sistemini gözden geçirmek gerekiyor. 4+4+4 başta olmak üzere, üniversiteden bu kadar çok mezunun olması konusuna kadar eğitim sisteminin tekrar masaya yatırılması gerekiyor. Ama son 20 yılda 8 tane milli eğitim bakanı değişti. Her bakan sadece 2,5 yıl görev almış. Her biri bir önceki Milli Eğitim Bakanı’nın politikalarını elinin tersi ile itmiş, sıfırdan bir politika ortaya koymuş. Neticede ne olmuş? 19 yaşında 27 suç sabıkası olan katil 27 yaşındaki polisi İstanbul'un ortasında bıçaklayarak öldürdü. Bugünkü eğitim sistemi başladığında daha bu çocuk doğmamıştı. Bugünkü eğitim sisteminde böyle bir katil maalesef yetişmek durumunda kaldı. Bunları söylerken şunu ifade edeyim. Ne kişilerle, ne kurumlarla bizim bir derdimiz yok. Gidilen yol ile alakalı yanlış gördüğümüz şeyleri düzeltmek için hamleler yapmaya gayret gösterdiğimizi belirtmek isterim."

"Bu sene 9 ayda 950 milyar ödemişiz"

Geçen yılın bütçe görüşmeleri vardı. Muhalefet bir çok şey söyledi, iktidar bir çok şey söyledi. En nihayetinde bütçe geçmiş oldu ama bütçenin tamamına yakınını faiz ödemeleri gerçekleştirdi. 2024'ün ilk 9 ayına baktığımızda 950 milyar Türk lirası faiz ödemesi yapmışız, 9 ayda. Bu hafta 2025'in bütçesi görüşülecek. 2025'in tahmini bütçesinde ne kadar faiz ödemesi var diye baktığımda, 1 trilyon 950 milyar. Bu sene 9 ayda 950 milyar ödemişiz. 2024'te 1 trilyon 950 milyar faiz ödemesi koymuşuz. Geçtiğimiz ay 167 milyar Türk lirası borç ödememiz vardı. 167 milyar borcun 127 milyarı faiz. 40 milyarı anapara, 167 milyar borcu ödeyebilmek için de tekrar 217 milyar borçlanma durumunda kaldık. Bu şekilde devletin ekonomisini sürdürülebilir bir şekilde yönetmesi mümkün değildir. Kat be kat artan faiz gerçeği ile karşı karşıyayız." 

5

19 Nisan 2025

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Nüfusta azalma beka sorunudur"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anadolu'daki azalan nüfusun beka sorunu olduğunu vurgulayarak bunun savaştan daha büyük bir tehdit olduğuna dikkati çekti. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Nüfusta azalma beka sorunudur...Anadolu'daki nüfus azalıyor. Bu bir beka sorunu. Bu ülkemiz için savaştan daha büyük tehdittir." diye konuştu.

"Aile kurumu tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tehdit altındadır." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çocuk sahibi olmak hiç olmadığı kadar örselendi" dedi... 

NÜFUSTA AZALMA BEKA SORUNU

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "En iyimser projeksiyonlar bile Türkiye nüfusunun 10 yıl sonra artıştan azalışa döneceğine işaret ediyor. Bir tarihçimiz nasıl değerlendiriyor; 'Türkiye bir kabusa gidiyor. Anadolu'daki nüfus azalıyor. Bu bir beka sorunu. Bu ülkemiz için savaştan daha büyük tehdittir."

6

6 Temmuz 2024

Bakan Kurum: 6 Şubat 2023 depreminin mali faturası 104 milyar doları aştı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 6 Şubat 2023'teki Kahramanmaraş merkezli depremlerin mali faturasının 104 milyar doları aştığını söyledi.

Bakan Kurum, 11 ili ve 14 milyon vatandaşı doğrudan etkileyen afet nedeniyle devasa bir alanda çalışmaların sürdüğünü hatırlatarak, "6 Şubat depreminin mali faturası 104 milyar doları aşmış durumda. 

7

18 Mart 2023

Depremin faturası 2 trilyon lira: Yüzde 55’i konutlardaki hasarlardan oluşuyor

Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerin oluşturduğu hasarın toplam maliyeti 1 trilyon 955 milyar lira olarak hesaplandı. 103.6 milyar dolara denk gelen bu büyüklüğün 2023 yılı milli gelirinin yaklaşık yüzde 9’una ulaşabileceği öngörülüyor.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, Kahramanmaraş merkezli depremlerin yarattığı maliyetin toplam 1 trilyon 955 milyar TL olduğunu açıkladı. Afetin büyüklüğünün, verilerin toplanmasını güçleştirdiğine dikkat çekilen açıklamada bina, konut, işyeri, fabrika, makine ve teçhizat bilgilerinde tam sayıma yaklaşıldığı belirtildi. Sahada 1.6 trilyon liralık maddi hasar tespit edildi. Bakanlığın hesaplamasına göre deprem bölgesine yapılan acil destek ve harcamaları, enkaz kaldırma faaliyetleri, sigorta ödemeleri, diğer tüm destek ve harcamaların yanı sıra milli gelirin azalması nedeniyle 351.4 milyar liralık bir kayıp oluştu. Hazine’nin değerlendirmesinde, şu ifadelere yer verildi: “Asrın felaketinin maliyeti yaklaşık 2 trilyon TL (103.6 milyar dolar). Bu rakam, 2023 yılı milli gelir beklentimizin takriben yüzde 9’una denk gelmekte. Bu da 1999 Marmara Depremi’nden yaklaşık 6 kat daha fazla maddi hasar olduğunu göstermektedir.”

ACİL HARCAMALAR 128 MİLYAR

Kahramanmaraş ve Hatay Depremleri Raporu’na göre, depremlerin meydana gelmesinin ardından ilk etapta yapılan harcamalar arama kurtarma faaliyetlerinin yürütülmesine yönelik oldu. 128 milyar lira bu çerçevede harcandı. Depremzedelerin konaklama ve iaşe giderleri harcaması 40.5 milyar lira, evi hasarlı olan hanehalkına yapılan taşınma yardımı 15 bin, ev sahipleri ve kiracılara yapılan yıllık kira yardımı 33 bin lira ile en yüksek maliyet kalemlerini oluşturdu.

EN BÜYÜK HASAR KONUT

Depremin Türkiye ekonomisi üzerindeki toplam yükünün içindeki en önemli pay yüzde 54.9 ile konut hasarından oluştu. 1 trilyon 74 milyar liraya denk gelen maliyetin dolar karşılığı da 56.9 milyar lira olarak öngörüldü. İkinci ağırlıklı hasar kalemi kamu altyapısı ve hizmet binalarındaki yıkımdan oluştu. Bunun da toplam maliyeti 242.5 milyar lira olarak hesaplandı. Konut hariç özel kesim hasarı 222.4 milyar lira olarak tahmin edildi. Bu kalemin içinde imalat sanayi, enerji, haberleşme, turizm, sağlık ve eğitim sektörleri ile küçük esnaf hasarı ve ibadethaneler yer aldı.

HAFRİYAT MALİYETİ 42 MİLYARI BULUYOR

Rapora göre 100-120 milyon metreküp üzerinden hafriyat maliyeti 42 milyar lira olarak tahmin edildi. Ev içi eşya maliyeti 58.5 milyar lira olarak öngörülürken, özel motorlu araç hasarı da 6.1 milyar lira olarak tahmin edildi. Motorlu taşıt sigorta ödeme maliyeti 1.2 milyar, DASK ödemeleri 36.4 milyar, esnaf gelir kaybı 13.9 milyar lira olarak tahmin edildi. Milli gelir çıktı hesabı da 130 milyar lira olarak maliyete eklendi. Böylece toplam maliyet 1 trilyon 955 milyar lira olarak öngörüldü.