Bu yazının en son bölümünde Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idamına 'evet' diyenlerin tam listesi vardır!

SÜLEYMAN DEMİREL:

“Bana Türkiye’nin durumunu bir kelimeyle anlatın derseniz, iyi derim. İki kelimeyle anlatın derseniz, iyi değildir derim”

Süleyman Demirel "Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir," demişti...

Süleyman Demirel ;1991: 'Türkiye'nin birinci sorunudur enflasyon. Hakikaten bugün, enflasyon dediğiniz halk günlük yaşar, halkın birinci sorunu geçim sıkıntısıdır. Esas enflasyon devletleri yıkan bir olaydır. Milletleri içinden bozan bir olaydır. Enflasyon sadece pahalılık olayı da değildir. Ahlakı bozar, borcu olan borcunu ödemez, alacağı olan alacağını alamaz. Hırsızlıktan, soygundan, fuhuşa kadar hemen hemen bütün yolları açar. Toplumun içini bozan bir olaydır. Onun için batılılar, enflasyona bir numaralı halk düşmanı derler. Tek kollu canavar derler. Batı enflasyondan fevkalade çekinir'

Süleyman Demirel: "Eğer Avrupa’ya bir Kürt devleti lazımsa, onlar kendi topraklarından versinler… Hangi ülkeler istiyor ise birer parça versin; bunlar da hiç olmazsa orada bir devlet sahibi olurlar, hem de Avrupa devleti olurlar. buralarda devlet olup ne yapacaklar? (...) Bu insanların (Kürtler) o bölgede hiçbir zaman bir devletleri, hiçbir zaman toprakları olmamıştır… Hiç kimse, bu insanların geçmişte bir devletlerinin olduğu, Türklerin bu insanların devletlerini ellerinden alarak gasp ettiği gibi bir düşünceye kapılmamalıdır."

SÜLEYMAN DEMİREL’DEN BİR KADI FIKRASI

Osmanlı döneminde yolsuzlukları ile ünlü Karakuşi adında bir kadı varmış. Bir gün Karakuşi Kadı, bir fırının önünden geçerken burnuna güzel bir koku gelmiş.Vitrinde güveç içinde nar gibi kızarmış sahibini bekleyen nefis bir ördek var…. Karakuşi Kadı, fırıncıya:

– ‘Ben bunu aldım’ demiş. Kadıya itiraz edilir mi? Fırıncı hemen ördeği paket yapıp vermiş. Az sonra ördeğin asil sahibi gelmiş:

– ‘Hani bizim ördek?’ Fırıncı boynunu büküp:

– ‘Uçtu’ deyince iş kavgaya dönüşmüş. Kavga sırasında fırıncı, araya giren bir gayrimüslim müşterinin gözünü çıkarınca korkup kaçmaya başlamış… Gayrimüslim de peşinde kovalıyor… Bir duvardan atlarken, bilmeden duvarın öteki tarafındaki hamile bir kadının üstüne düşmüş. Kadın, çocuğunu düşürdüğü için, kadının kocası da fırıncının peşine düşmüş. Can havliyle kaçan fırıncının çarpıp devirdiği Yahudi bir vatandaş da kızıp peşlerine takılmış… Sonunda duruma müdahale eden zaptiyeler hepsini yakalayarak Karakuşi Kadı’nın karşısına çıkarmışlar.

Kadı sırayla sormuş…

Ördeğin sahibi, – ‘Bu adam ördeğimi hiç etti’ diye şikayet etmiş.

Karakuşi Kadı, fırıncıya sormuş: – ‘Ne yaptın bu adamın ördeğini?’

Fırıncı – ‘Uçtu’ demiş.

Kadı, kara kaplı defterini açmış:

– ‘Ördeğin karşısında tayyar yazılı. Tayyar ‘Uçar’ anlamına gelir. O halde ördeğin uçması suç değil’ diyerek, fırıncının ördek işinden beraatına karar vermiş.

Gözü çıkan gayrimüslim vatandaşa sormuş. Onun şikayetine de kara kaplı defterden bir madde bulmuş:

– ‘Her kim, gayrimüslimin iki gözünü çıkara, o Müslimlin tek gözü çıkarıla…

Davacı: – ‘Benim tek gözüm çıktı. Şimdi ne olacak?’ diye sorunca Karakuşi Kadı

– ‘Şimdi’ demiş, ‘Fırıncı senin öbür gözünü de çıkaracak, biz de onun tek gözünü çıkaracağız.

Tabii gayrimüslim şikâyetinden hemen vazgeçmiş, fırıncı bu davadan da beraat etmiş.

Çocuğunu düşüren kadının kocasına da Karakuşi Kadı:

– ‘Tamam’ demiş, ‘Karını vereceksin, bu adam yerine yeni çocuk koyacak.’ Böyle olunca adam da şikayetini anında geri almış, fırıncı bu davadan da kurtulmuş.

Kadı dönmüş Yahudi’ye:

– ‘Senin şikâyetin nedir bre?’ Yahudi bir süre düşündükten sonra ellerini açmış,

‘Ne diyeyim kadı efendi’ demiş, ‘Adaletinle bin yaşa Sen, e mi !’?

Demirel bu fıkrayı anlattıktan sonra kendisini dinleyen topluluğa dönerek, kıssadan hisse:

– Ananı “öpen” kadı ise, kimi kime şikayet edeceksin?..

2

Yahudi cemaatinin temsilcisi Bensiyon Pinto Süleyman Demirel'den toplam üç dakika süreli bir randevu aldı ve toplamda Pinto ve Demirel görüşmesi 45 dakika sürdü...

Süleyman Demirel: Anlat,cemaat nasıl?Her şey yolunda mı? Bir sıkıntınız var mı?

Bensiyon Pinto: Var efendim! Konu anti semitizm!

Bensiyon Pinto anlatıyor "Süleyman bey koltuğunu çekti ve karşıma oturdu..."Anlat," dedi...Her şeyi dinledikten sonra Süleyman Demirel "Bak, 1934'te (Trakya olayları), 1940'larda (1942 Struma faciası ve Varlık vergisi), 1955'te (6-7 Eylül yağma, talan, pogrom,linç olayları) olanlar bu memlekette bir daha olmayacak.Sana bu güvenceyi ben veriyorum."

3

Azerbaycan'da Haydar Aliyev'in askeri darbe kurbanı olmasına Demirel izin vermemişti!

Aralık 1991'de Moskova'da Başbakan Süleyman Demirel Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin ile Türk Rus dostluk ve işbirliği anlaşmasını imzaladı...Ziyaret iki gün sürdü...O günlerde Azerbaycan Ermenistan ordusunun saldırısı altındaydı...

Demirel 1965'ten itibaren İhsan Sabri Çağlayangil ve işinsanı Cavit Çağlar'ı onları ABD Dışişleri bakanı Henry Kissinger gibi kullanarak Türkiye'nin dış politikasını titizlikle , kibirsiz, temkinli, ihtiyatlı, barışçı olarak yönetmişti...Çağlayangil kadar Cavit Çağlar'da Türkiye'nin dış politikasında çok önemli ve çok değerli roller üstlendi...

1991'de Vladimir Putin Rusya'nın henüz lideri olamamıştı...Putin şöyle dedi:

'25 Aralık 1991 Çarşamba Sovyetler Birliği tarih sayfaları arasına karıştı...O gün kişisel hayatımdaki en çok acı, üzüntü, ıstırap, keder ve hüzün duyduğum gündü'
Haziran 1992'de Boris Yeltsin İstanbul'a Karadeniz Ülkeleri Ekonomik İşbirliği zirvesi için geldiğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı Elçibey tüm bodyguardları kandırarak, Çırağan otelinden kaçarak, korumasız olarak bir taksiyle İstanbul gezisi yaptı...Elçibey Çırağan oteli önündeki bir taksiye atlamış ve Salacak'a kadar gitmişti...Taksi şoförü de kendisini tanımamıştı...O gün ve o gece Elçibey'e bir zarar gelebileceği endişesi yaşandı...İstanbul'lu tüm polisler Elçibey'in sağ salim bulunması için seferber edildi...

Cumhurbaşkanı Mareşal başkumandan Atatürk de bir akşam Dolmabahçe Sarayı'ndaki korumalarını kandırarak kaçmış, firar etmiş ve tek başına İstanbul turu atmıştı...Atatürk bulunduğunda Boğazdaki bir Rum balıkçı meyhanesinde içki içiyor ve dans ediyordu...Trabzonlu bir gemici de bu esnada kemençe çalmaktaydı...

Demirel Aralık 1991'de Boris Yeltsin'e Ermenistan'ın Azerbaycan'a bitmez tükenmez saldırılarını şikayet etti...Demirel Yeltsin'e 'Ermenistan emperyalist, istilacı, topraklarını genişletmeye yönelik politikasına son vermelidir' dedi...Aslında bu mesaj Ermenistan'a değil Rusya'ydı...Topraklarını istila, işgal yoluyla her geçen arttıran Ermenistan'ın bu emperyalist politikasının mimarı, yönlendiricisi, akıl hocası Rusya'ydı, Kremlin'di...

Bu buluşmadan sonra Demirel ve Yeltsin arasında her problem çıktığında görüşebilmeleri için özel bir telefon hattı oluşturuldu, kuruldu...

1992'de Azerbaycan topraklarının yüzde 20'si Rusya federasyonu ordusunun olağanüstü desteğiyle Ermenistan işgaline uğradığında Cumhurbaşkanı Turgut Özal 'Türk ordusu Azerbaycan'ın imdadına yetişsin ve Ermenistan'la savaşalım' düşüncesini dile getirdi...

DSP lideri Bülent Ecevit "Türk ordusu Ermenistan'ı bombalamalıdır" dedi...

ABD'nde çok sayıda gazeteye sahip medya imparatoru, süper milyarder William Randolph Hearst (1863-1951) gazete manşetlerini kullanarak ABD İspanya Savaşı'nı çıkardığında takvimler 1898'i gösteriyordu...Hearst gazeteleri aracılığıyla savaşı kışkırttı...ABD ordusu müdahalesiyle Filipinler, Guam, Porto Rico ve Küba'dan İspanya kovuldu ve buralara ABD ordusu yerleşti...ABD küresel dev olarak sahneye ilk kez bu savaşta çıktı...

1992'de Azerbaycan Ermenistan savaşında gazete patronu Aydın Doğan da 'Ermenistan'a Türk askeri müdahalesini' savunuyordu! Milliyet gazetesi sahibi Aydın Doğan'a Demirel 'Savaş istiyorsun...Savaş açarsam önce seni askere alacağım' demişti...Aydın Doğan Türkiye'de ölüm tehditleri alan ve İsviçre'ye yerleşen Erol Simavi'ye ait Hürriyet gazetesini de 1994'te satın aldı...

Demirel 'Azerbaycan'ın yüzde 20'sini Ermenistan işgal etmedi...İşgalin gerçek patronu Rusya'dır' demişti...Demirel Türk ve Rus ordularının savaşmasını doğal olarak istemiyordu...Demirel şöyle dedi: "T.C. süper devlet değildir...Yapabileceğimiz eylemlerin ne yazık ki sınırları vardır...Rusya ile Türkiye arasında savaş kışkırtıcılığının hiç lüzumu yoktur.'

Demirel ilk kez 1967'de Azerbaycan'a gitmişti ve 1992'de Azerbaycan liderlerinden biri olan Haydar Aliyev'le sıkı dost oldu...Mayıs 1992'de Türkiye ile Azerbaycan'ı birleştiren 286 metrelik Nahçıvan köprüsünün açılış töreni Demirel Haydar Aliyev dostluğunun başlangıcı oldu...Nahçıvan özerk bölgesi ile Iğdır arasındaki Aras nehri üzerine kurulan köprüye Hasret adı verilmişti...Bu köprüyle 70 yıllık hasret bitti...

Demirel Haydar Aliyev'i çok takdir etti ve şöyle dedi: "Ruslarla ve Ermenilerle, diğer herkesle, tüm taraflarla diyalogu var!"

Haydar Aliyev Sovyetler Birliği (1917-1991) bakanlar kurulunda 5 yıl boyunca görev yaptı...Haydar Aliyev Sovyetler Birliği'nin ünlü istihbarat örgütü KGB'ye bile yöneticilik yaptı...1961 yılında idam edilen Adnan Menderes ve siyasi arkadaşlarının 1990'da İmralı adasından İstanbul'a nakli törenine de Haydar Aliyev katılmıştı...
Haydar Aliyev şöyle dedi:

'Biz Türk'üz; elmanın iki yarısıyız'

Demirel Haydar Aliyev'i şöyle onurlandırdı:

'Ülkeleri ve dünya halkları 1942'de Franklin Delano Roosevelt'e, 1958'de Charles deGaulle'e, 1946'da Konrad Adenauer'e ihtiyaç duydu; Haydar Aliyev de onlardan biridir; Haydar Aliyev'e halkı 1993'te ihtiyaç duydu, onu göreve çağırdı ve Aliyev kendisinden bekleneni fazlasıyla yerine getirdi...'

Birkaç gün önce, 2024'te Rusya lideri Vladimir Putin Haydar Aliyev'in Sovyetler Birliği'ne büyük, olağanüstü hizmetler yaptığını, katkılar sunduğunu hatırlatarak kendisine övgüler yağdırdı...

1992'de Turgut Özal ve Alparslan Türkeş Azerbaycan liderlerinden Ebulfez Elçibey'i, Süleyman Demirel Azerbaycan liderlerinden Haydar Aliyev'i desteklemekteydi...

Azerbaycan Ermenistan savaşında önce zafer (1992) sonra yenilgi (1993) alan Azerbaycanlı komutan Suret Hüseynov 16 Haziran 1992 - 24 Haziran 1993 arasında Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı yapan Elçibey tarafından görevden alınmasını hazmedemeyerek isyan başlattığında Elçibey Demirel'den isyanın bastırılması için Türk ordusunun askeri müdahale etmesini istedi...Elçibey Azerbaycan iç savaşını önleyebilmek için Cumhurbaşkanlığı görevinden istifa etti ve yerine Haydar Aliyev geldi..

Elçibey 365 günlük Cumhurbaşkanlığı döneminde Süleyman Demirel'i arayarak şöyle dedi:

'Bu görev ne yazık ki çok ağır, omuzlarımı fazlasıyla eziyor, görevi yürütmekte çok zorlanıyorum...Şu anda yanımda Haydar Aliyev de var...Telefonu Aliyev'e veriyorum...'

ABD başkanı George H. W. Bush (1924-2018) Elçibey'i gördüğünde çok şaşırmış 'Nasıl böyle kilo almamayı başardınız...Hiç fazla kilonuz yok...Spor mu yapıyorsunuz? Spor salonuna mı gidiyorsunuz...Koşu mu yapıyorsunuz?' diye sordu...

Elçibey Bush'a 'Ermeniler ülkemi işgal etti ve ediyor...Asıl bunu sizinle konuşmak istiyorum...Ermeniler çok saldırgan, emperyalist ve istilacıdır' dedi...

1994 sonbaharında Azerbaycanlı Albay Cevadov Haydar Aliyev'i Cumhurbaşkanlığından indirip Elçibey'i geri getirmek için faaliyetlerini başlattı...Türkiye'nin Bakü büyükelçiliği Cevadov'un faaliyetlerini öğrenerek kendisine "Derhal bundan vazgeç" tavsiyesini iletti...Demirel bu darbe girişimiyle ilgili aldığı istihbaratı bilgileri Haydar Aliyev'e bildirmiş ve 1995'teki darbe girişimi böylelikle önlenmiştir...

4

12 Mart 1971 darbesinin perde arkası:

Halk oyuyla gelmiş başbakan Süleyman Demirel'i (Süleyman Demirel'in babası 8 yıl askerlik yapmıştı) silah zoruyla görevden alan 12 Mart 1971 askeri darbesini tetikleyen birkaç önemli olay vardır...

Cüneyt Arcayürek'in 'Derin Devlet 1950-2007 ' adlı kitabında (sayfa 256-257-258-259) bu darbeyle ilgili çok çarpıcı bilgiler bulunmaktadır...

İran Şahı Mohammad Reza Pahlavi (1919-1980) 12 Mart 1971 darbesinden birkaç ay önce Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil'i Tahran'a davet eder, Başbakan Demirel'e ivedilikle iletilmek üzere, yaklaşmakta olan felaketi Demirel'in önleyici tedbirlerle ortadan kaldırması umuduyla, bir mesaj iletir ve İran Şahı Çağlayangil'e bu mesajında şunları söyler:

'Babam, Atatürk'ün yakın arkadaşıydı, dostuydu, babam bana Türkiye ile daima iyi geçinmeye gayret et, bunun için çalış, tavsiyesini vasiyet olarak bıraktı...Birkaç ay içinde Türkiye'de bir askeri darbe olacağı bilgisi bana ulaştı...Batı komşum Türkiye'deki istikrarın bozulması İran'ın aleyhine bir gelişme olur...Halkımın bir kısmı Azeri, bir kısmı Kürt, Kuzey komşum Sovyetler...Şu an Türkiye'ye güvenim tam ve bu nedenle Türkiye sınırında ordularım, askerlerim yok...Diğer ülkelerle olan sınırlarıma İran'ın güvenliğini sağlamak için ordularımı yığdım...Türkiye'de istikrarsız, huzursuz bir ortam oluşması beni ve İran'ı çok rahatsız eder, çok sarsar! '

Halk oyuyla gelmiş başbakan Süleyman Demirel'i görevden alan 12 Mart 1971 askeri darbesini tetikleyen birkaç önemli olay vardır...

1-ABD Türkiye'de haşhaş ekimini tümüyle yasaklamayan Demirel hükümetini devirmek istemiştir...Darbeci generaller ABD'ne Türkiye'deki haşhaş ekimini Demirel'i devirdikten hemen sonra tümüyle yasaklayacaklarına ilişkin güvence vermiştir...

2-Demirel hükümetinin Varşova askeri ittifakının kurucusu olan Sovyetler Birliği ile ticari ilişkilerini her fırsatta geliştirmesi ABD'ni yönetenleri çok kızdırmıştır...

3-ABD casus uçaklarının Türkiye'den kalkarak Sovyetler Birliği hava sahasında uçarak görüntü ve fotoğraf almasına Sovyetler Birliği'nin en gizli sırlarını öğrenmesine Demirel hükümeti yasak getirmiştir...

4-Demirel hükümeti iki millet bir devlet gibi hareket eden İsrail ABD ittifakının çıkarlarını zedeleyici tutumlar içindedir...Sovyetler Birliği İsrail aleyhine Mısır ve Suriye ordularını silahlandırırken Demirel hükümeti Sovyet silahlarının İsrail'in düşmanı ülkelere ulaşması için Türk hava sahasını açmıştır...Ekim 1973'te Mısır ve Suriye, tam 11 ülkenin (Sovyetler Birliği, Suudi Arabistan, Cezayir, Ürdün, Irak, Libya, Kuveyt, Tunus, Fas, Küba, Kuzey Kore) desteğiyle İsrail'e saldırdığında ABD hükümeti 12 Mart 1971 darbesini yapan generallerden İsrail'le savaşan ülkelere Sovyetler Birliği'nin silah cephane, mühimmat sevkiyatı yapmasına engel olabilmek için Türkiye'nin hava sahasını kapatmasını istemiş ve Türk generaller ABD'nin bu isteğini hemen, anında onaylamıştı...

5-Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler Cevdet Sunay'dan sonraki Cumhurbaşkanı olmak için faaliyetler yürütmekteydi...

***

1948-51 arasında ABD(George C.) Marshall Planı adı altında, 7 milyon 600 bin nüfuslu Yunanistan'a 376 milyon dolarlık, 21 milyon nüfuslu Türkiye'ye 137 milyon dolarlık yardımda bulunur...

Vehbi Koç anılarında İdare Meclisi'nde (Yönetim Kurulu'nda) bulunduğu Zonguldak Ereğli Demir Çelik Fabrikaları'nın 1960'ların ilk yarısında ABD’nin 129 milyon dolarlık kredisiyle inşa edildiğini anlatır...

Başbakan Adnan Menderes'in hükümeti Türkiye’de tarım toplumundan sanayi toplumuna geçilmesini plânlamıştı... Hükümet bunun için kullanılacak dış borcu 1950'lerin sonunda Amerika Birleşik Devletleri’nden (Başkan Dwight D. Eisenhower'dan) alamamıştı...Bunun üzerine de 300 milyon dolarlık krediyi Temmuz 1960'da Moskova'ya giderek Sovyetler Birliği'nden istemeye karar vermişti...

Menderes hükümeti aynı durumu yaşayan (ABD’den borç para alamayan ve bu parayı Sovyet Rusya’dan bulan) Mısır’ı kendine örnek almıştı...

Adnan Menderes hükümeti 27 Mayıs 1960 askeri darbesiyle devrilince Türkiye – Sovyetler Ekonomik İşbirliği ileri bir tarihe ertelendi…1965'te Başbakan olan Süleyman Demirel, Sovyetler Birliği'yle ilişkileri Atatürk, İsmet İnönü, Adnan Menderes ve Celal Bayar dönemlerinden daha ileri boyutlara taşımak için büyük bir çaba harcadı...Demirel, Sovyetler Birliği’yle işbirliği yaparak Aliağa Rafinerisi’ni, İskenderun Demir Çelik Fabrikaları’nı ve Seydişehir Alüminyum Tesisleri’ni Türkiye'ye kazandırmıştır.

12 Mart 1971 Askeri Darbesi ile devrilen Başbakan Süleyman Demirel’in Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil İsmail Cem’e “CIA altımızı oymuş” demişti...12 Mart Darbesinin hazırlıklarını da (yola çıktığını) Başbakan Süleyman Demirel'e İran Şahı haber vermişti!

1969-1974 arasındaki ABD Başkanı Richard Nixon Türkiye’de haşhaş ekimini yasaklatmak için her yola başvurmuştu...

Demirel’in 12 Mart’ta devrilmesinde Rusya (Sovyetler Birliği) ile ekonomik işbirliği de etkili oldu. Aliağa Rafinerisi’nin kurulmasına 1965’te karar verildi. ABD’den destek alınamayınca, SSCB teknik ve mali işbirliğiyle Aliağa'nın 1969’da yapımına başlandı.Bu işbirliği anlaşması çerçevesinde SSCB, tesisin finansmanı için gereklİ 24,5 milyon dolar krediden başka makine yağı tesisleri dışındaki bütün tesisler için gerekli mühendislik hizmetlerini ve makine donanımını da sağladı.

Seydişehir Alüminyum Tesisleri de 9 Mayıs 1967’de bölgedeki zengin boksit cevherlerini işlemek için Etibank Genel Müdürlüğü ile Tyazpromexport (SSCB) arasında imzalanan anlaşma ile kuruldu.

İskenderun Demir Çelik Tesisleri de SSCB ile 25 Mart 1967′de imzalanan kredi anlaş­ması çerçevesinde ortaya çıktı...Karşılığı ürünle ödenmek üzere tesisin yapımını SSCB’nin üstlenmesi kararlaştırıldı.

Buna aynı dönemde kurulan Paşabahçe Cam Sanayi’ni de ekleyebilirsiniz...

ABD Türkiye'deki Sovyetler Birliği'nin ekonomik faaliyetlerine 12 Mart 1971 askeri darbesiyle karşılık vermişti...

Öte yandan, "Şah'ın Bütün Adamları: Bir Amerikan Darbesi ve Ortadoğu'da Terörün Kökenleri" adlı kitabında Amerikalı Stephen Kinzer CIA’nın 1953’te İran’da kotardığı darbenin ibret verici ayrıntılarını gün ışığına çıkarmıştı...Yoksul halkın seçtiği, demokrasiye ve anayasaya bağlı Musaddık’ın trajik öyküsünün yanısıra, İngiltere ve ABD’nin dış politikalarının inşa süreçleri de bu kitapta bir casus romanı üslûbuyla anlatılmıştı...Bu kitap ayrıca ABD'nin Afganistan ve Irak gibi ülkelerde ne tür faaliyetler yürüttüğü hakkında da fikir veriyordu...

Stephen Kinzer, "Darbe: Hawaii'den Irak'a Amerika'nın Rejim Değişiklikleri Yüzyılı" adlı kitabındaysa “Rejim değişikliği çabaları”nın Başkan George W. Bush’la başlamadığını konu aldı...Bu çabalar yüz yılı aşkın bir süredir Amerikan dış politikasının ayrılmaz parçası olmuştu. Hawaii monarşisinin 1893’te alaşağı edilmesinin ardından, tüm 20. yüzyıl boyunca ABD'nin hoşuna gitmeyen yabancı ülke hükümetlerinin devrilmesine devam edildi...Amerika Birleşik Devletleri, kendi politik ve ekonomik hedeflerine engel olarak gördüğü hükümetleri hiç tereddüt etmeden yıktı geçti...

2003 Irak istilası en sonuncusu ama Amerika’nın bu tür operasyonlarının sonu değil. "Darbe"de Stephen Kinzer kralları, başkanları, başbakanları iktidardan devirmeyi kendine vazife edinen cüretkâr Amerikalı politikacıların, küstah ajanların, saldırgan komutanların ve paraya doymayan iş adamlarının hikâyesini anlatıyordu... Amerika’nın uzun rejim değişikliği çağı Hawaii’de başlayıp Küba, Porto Riko ve Filipinler’in Amerikan idaresine geçmesi ile sonuçlanan İspanyol-Amerikan Savaşı’yla hızlandı. Amerika, ardından Nikaragua ve Honduras başkanlarının iktidardan devrildiği darbeleri hazırladı ve yönetti. Daha sonra başlayan Soğuk Savaş hesaplaşması, Amerika’nın tüm dünya olaylarına Sovyetler Birliği ile rekabet gözlüğünden bakmasına sebep oldu. Bu dönemde, Güney Vietnam başkanının katledilmesiyle, İran, Guatemala ve Şili’deki demokratik yönetimlerin iktidardan düşürülmeleriyle sonuçlanan örtülü operasyonlar düzenledi. Son yıllarda, Grenada, Panama, Afganistan ve Irak’ta olduğu gibi istila hareketleri rejim değişikliklerinin temel aracı haline geldi. Stephen Kinzer "Darbe" adlı kitabında tüm bunları belgelemişti...

Süleyman Demirel 1969'da ABD Başkanı Richard Nixon'a Beyaz Saray'da şöyle dedi:

"Üç aşağı beş yukarı 6-7 yıl sonra yani takriben 1976 tarihinde, Allah izin verirse Türkiye Cumhuriyeti'nin gelişmiş ülkeler trenine, kategorisine dahil olacağını, katılacağını öngörüyorum, umuyorum, size bunu büyük memnuniyetle ve gururla söyleyebilirim...Umut ediyorum ki, yardım dilenen ülke konumdan o tarihte çıkacağız ve yardıma ihtiyacı olan ülkelere yardım eden ülke konumuna o tarihte ulaşacağız! Şu anda ülke olarak hızla kalkınıyoruz..."

Richard Nixon Demirel'e sordu: Komünizm tehlikesi, riski sizce nasıl önlenebilir, bertaraf edilebilir?

Demirel cevap verdi: "Komünizmin ilacı ülkelerin hızla büyük oranlarda kalkınmasıyla önlenebilir...On milyonlarca insanı yoksulluktan kurtardığınızda Komünizm tehlikesi, riski önlenmiş olur..."

Hulusi Turgut, Yavuz Donat, Tanıl Bora, Cüneyt Arcayürek'in harika belgesel yakın tarih kitapları okunduğunda Süleyman Demirel hakkında çok şey öğreniyorsunuz... Ancak her şeyi yine de öğrenemiyorsunuz! Çünkü, Süleyman Demirel Türkiye'nin flight recorderıydı...Fiziksel olarak İtalyan lider Benito Mussolini'ye çok benzeyen Demirel, T.C.'nin tüm karanlık sırlarını ne yazık ki beraberinde mezarına götürdü...

Aralık 1966'da Sovyetler Birliği lider Kosigin Türkiye'ye yatırım yapmak ve Türkiye'ye düşük faizli kredi vermek için geldiğinde Ahmet Ersin Yücel adlı yurttaşın Kosigin'i yuhalaması Demirel'i çok üzmüştü...Kosigin 1975'te de Türkiye'ye gelecekti...

Mayıs 1976'da Demirel Filistin sorununun çözülmesi için Türkiye'nin Arap ülkeleriyle birlikte hareket edeceğini ilan etti...

1990'da Demirel şöyle dedi: "Türkiye ABD'nin 53. eyaleti değildir..."

Demirel 1998'de yaptığı açıklamalarda Napoleon Bonaparte, Charles deGaulle ve Konrad Adenauer gibi Avrupalı liderlerin beyninde doğan Avrupa Birliği'nin yani La Grande Europe projesinin içinde Türkiye'ye yer açılmasını istedi...1975'te Yunanistan Avrupa Birliği'ne tam üyelik başvurusunu yaptığında Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyeliğine karşı çok kararlı ve çok inatçı bir muhalefet, bir direnme odağı, bir karşı duruş, yürütmüşlerdi, geliştirmişlerdi...

Önemli Ek :

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan'ın idamına 'evet' diyenlerin tam listesi

***Deniz Gezmiş hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenlerin öncelikli olarak okuması gereken 4 temel kitap:

1-Deniz Gezmiş'in Günlüğü Belgesel Anlatı / Ali Yıldırım hazırlamış / İtalik Yayınevi / 462 sayfa / ilk baskı: Mayıs 2012

2-Hırçın Bir Deniz Hikayesi /Ahmet Tahir Can / Tutku Yayınevi /346 sayfa /ilk baskısı : Nisan 2014

3-Gülünün Solduğu Akşam / 298 sayfa / yazar Erdal Öz'ün (1935-2006) 1986 yayınlanan anı-belgesel-inceleme-araştırma-roman türündeki kitabı...Aslında kitap belgesel niteliktedir, tümüyle tarihi belgelere, mektuplara, hatıralara, tarihi gerçeklere dayanan bir inceleme-araştırma kitabıdır...Hatıraların, mektupların, tutanakların, zabıtların ve günlüklerin birleşiminden oluşan türler arası bir eserdir. Adını Turgut Uyar'ın dizelerinden alır. Bu dizeler kitabın girişinde de verilmiştir. Yazar Erdal Öz, 12 Mart 1971 Askeri Darbesi'nden hemen sonra tutuklanır ve burada Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan'la tanışır. Onların hikâyelerini dinler, amacı dönemin romanını yazmaktır. Günlük ve notlar tutar. Bu eser o tuttuğu günlük ve notların derlemesidir. Yazar idam edilen, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'a ek olarak Mehmet Asal, Mustafa Yalçıner, Mete Ertekin, Sinan Cemgil, İrfan Uçar ve 1968 kuşağının diğer devrimcilerinin hikâyelerine de yer vermektedir. Ayrıca anılarından derlediği bir öykü şeklinde yazdığı romanında asılan devrimcilerin avukatlarından notlar, son istekleri ve son mektuplarına da yer vererek romanını belgelemiştir.

“ Herkes ne zaman ölür

elbet gülünün solduğu akşam"

4-Karanlık Oda / Osman Balcıgil /

Bir Türk vatandaşı Büyükada'daki evinde fotoğrafçılıkta kullanılan KARANLIK ODA da, bulduğu resimleri tab ederken yakın tarihimizi hatırlıyor...Deniz Gezmiş ve arkadaşlarıyla alakalı olayları sohbet havasında gözünüzün önünde canlandıran bir roman-kitap.6-7 eylül 1955 yağmalarını, talanlarını,olaylarını,Demokrat Partinin iktidara geldikten sonra Cumhuriyetin kurucu değerlerini tek tek törpülemesini (laiklikten tümüyle vazgeçmek, Türkçe ezanı yasaklamak, Köy enstitülerini kapatmak, tarikat, cemaat şeyhlerinden fetva almak, onları örtülü ödenekten beslemek) 1960 darbesine giden yolda ki tüm yanlışlıkları, sapmaları ve 1960 sonrasında emperyalist güçlerin Komünizm, Sosyalizm isteyenler gün geçtikçe artıyor endişesiyle tek istekleri Tam bağımsız Türkiye olan gençleri katletmek için yaptıkları girişimleri örneklerle ve hatıralarla anlatıyor.Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam edilmesi için çaba sarf eden insanları ve sonrasında 1980 darbesine giden yoldaki gelişmeleri ve darbeden sonra alevlenen laiklik karşıtı siyasi hareketlerin analizi...

***Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idam edilmesi için mecliste "elini kaldıranlar" hala hafızalarda.

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan , Hüseyin İnan'ın idamına 'evet' diyenlerin tam listesi aşağıda...Bu üç idama "Evet" diyen milletvekililerinin (!) bazıları "Adnan Menderes,Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'nun 16-17 Eylül 1961'de idam edilmesinin intikamını-öcünü aldık" diyebildi...

Oylamanın yapıldığı tarihlerde Adalet Partisi (AP), Bağımsız (Bğz.), Birlik Partisi (BP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Güven Partisi (GP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Millet Partisi (MP) Türkiye İşçi Partisi (TİP), Yeni Türkiye Partisi (YTP) mecliste bulunan partilerdi.

Tutanaklara göre, söz konusu yasa tasarısıyla ilgili mecliste oy verenler 323, kabul edenler 273, reddedenler 48, çekimserler 2, oylamaya katılmayanlar 118 ve açık üyelikler 9 olarak kayıtlara geçti.

İşte o isimler:

KABUL EDENLER

Adana: Cevdet Akçalı (AP), Fazıl Güleç (CHP), M. Salahattin Kılıç (AP), Melih Kemal Küçüktepepınar (CHP), Ali Cavit Oral (AP), Emir H. Postacı (CHP), Kemal Satır (CHP), Ahmet Topaloğlu (AP), Turgut Topaloğlu (GP), Alpaslan Türkeş (MHP), Hüsamettin Uslu (AP)

Adıyaman: M. Zeki Adıyaman (AP), Ali Avni Turanlı (Bğz.)

Afyonkarahisar: Hasan Dinçer (AP), Hamdi Hamamcıoğlu (GP), Ali İhsan Ulubahşi (AP), Kazım Uysal (AP)

Amasya: Yavuz Acar (AP), Salih Aygün (AP)

Ankara: Orhan Alp (AP), Oğuz Aygün (AP), Musa Kazım Coşkun (AP), Orhan Eren (AP), İ. Sıtkı Hatipoğlu (CHP), Mustafa Maden (AP), H. Turgut Toker (AP), Aydın Yalçın (AP), Ferhat Nuri Yıldırım (AP), Şerafettin Yıldırım (AP), Mustafa Kemal Yılmaz (AP)

Antalya: Hasan Akçalıoğlu (AP), İhsan Ataöv (AP), Süleyman Çiloğlu (AP), Ömer Eken (AP), Rafet Eker (AP, Hasan Ali Gülcan (CHP)

Artvin: Mustafa Rona (AP)

Aydın: Nahit Menteşe (AP), İsmet Sezgin (AP), Fikret Kayaalp Turhangil (AP)

Balıkesir: İbrahim Aytaç (AP), Cihat Bilgehan (AP), M, Şükrü Çavdaroğlu (AP), Kemal Erdem (AP), Ahmet İhsan Kırımlı (AP), M. Nurettin Sandıkçıoğlu (CHP), Osman Tarı (AP)

Bilecik: Şadi Binay (AP)

Bingöl: Mehmet Sıddık Aydar (Bğz.), Mehmet Bilgin (YTP)

Bolu: Ahmet Çakmak (AP), Nihat Bayramoğlu (AP), Halil İbrahim Cop (AP), M. Şükrü Kıyıkoğlu (AP)

Burdur: A. Mukadder Çiloğlu (AP), Mehmet Özbey (AP)

Bursa: Ahmet Türkel (AP), Barlas Küntay (AP), Cemal Külahlı (AP), Ertuğrul Mat (AP), Kasım Önadım (AP), Mehmet Turgut (AP), Mustafa Tayyar (AP)

Çanakkale E. Kemal Bağcıoğlu (AP), Mesut Hulki Önür (AP), Refet Sezgin (AP), Zekiye Gülsen (AP)

Çankırı: Nuretin Ok (AP)

Çorum: Abdurrahman Güler (AP), Arslan Topçubaşı (AP), İhsan Tombuş (AP), Kemal Demirer (AP), Yakup Çağlayan (AP)

Denizli: Ali Uslu (AP), Hasan Korkmazcan (AP), Mehmet Emin Durul (AP), Sami Arslan (AP)

Diyarbakır: Abdüllatif Ensarioğlu (AP), Behzat Eğilli (AP), Hasan Değer (Bğz.), Necmettin Gönenç (AP), Nazif Yıldırım (YTP), Sabahattin Savcı (AP)

Edirne: M. İlhami Ertem (AP)

Elazığ: Hayrettin Hanağası (CHP), Samet Güldoğan (AP)

Erzincan: Hüsamettin Atabeyli (AP)

Erzurum: Cevat Önder (AP), Naci Gacıroğlu (AP), Rasim Cinisli (AP), Rıfkı Danışman (AP), Turhan Bilgin (AP), Sabahattin Aras (AP)

Eskişehir: Mehmet İsmet Angı, (AP) Şevket Asbuzoğlu (CHP), Orhan Oğuz (AP), Seyfi Öztürk (AP), M. Şemsettin Sönmez (AP)

Gaziantep: Ali İhsan Göğüş (CHP), Erdem Ocak (AP), İ. Hüseyin İnceoğlu (GP), Mehmet Kılıç (AP), Mehmet Lütfi Söylemez (AP)

Giresun: Abdullah İzmen (AP), M. Emin Turgutalp (AP), Hidayet İpek (AP), İ. Kayhan Naiboğlu (CHP), Mustafa Kemal Çilesiz (CHP), Nizamettin Erkmen (AP)

Gümüşhane: Ekrem Saatçi (AP), Mustafa Kahraman (AP), Necati Alp (CHP), Nurettin Özdemir (CHP)

Hatay: Ali Yılmaz (AP), Hüsnü Özkan (CHP), Halil Akgöl (AP), Talat Köseoğlu (AP)

Isparta: Ali İhsan Balım (AP), Süleyman Demirel (AP), Yusuf Uysal (AP)

İçel: H. Cavit Okyayuz (AP), Kadir Çetin (AP) Mazhar Arıkan (AP), Turhan Özgüner (CHP)

İstanbul: İbrahim Abak (AP), İsmail Hakkı Arar (CHP), Sadettin Bilgiç (AP), Ferruh Bozbeyli (AP), İlhan Egemen Darendelioğlu (AP), Tekin Erer (AP), Nuri Erdoğan (AP), Orhan Cemal Fersoy (AP), Hasan Güngör (AP), Mustafa Fevzi Güngör (AP), A. Şeref Laç (AP), Osman Özer (AP), Akgün Silivrili (AP), İsmail Hakkı Tekinel (AP), Naime İkbal Tokgöz (AP), A. Turgut Topaloğlu (AP), Hasan Türkay (AP), Mehmet Yardımcı (AP)

İzmir: Şevket Adalan (CHP), Mustafa Akan (AP), Şükrü Akkan (AP), Muzaffer Fazlı Arınç (AP), Burhanettin Asutay (CHP), Münir Daldal (AP), Ali Nailli Erdem (AP), İhsan Gürşan (AP), Nihat Kürşad (AP), Akın Özdemir (AP), Orhan Demir Sorguç (AP)

Kars: Latif Aküzüm (AP), İsmail Hakkı Alaca (AP), Mustafa Doğan (AP), Kemal Kaya (AP), Veyis Koçulu (AP), Osman Yeltekin (CHP)

Kastamonu: Orhan Ali Deniz (AP), Hüseyin Sabri Keskin (AP), Mustafa Topçular (AP), Hasan Tosyalı (GP)

Kayseri: M. Şevket Doğan (AP), Turhan Feyzioğlu (GP), Hayrettin Nakipoğlu (AP), Vedat Ali Özkan (AP), Enver Turgut (AP), Mehmet Türkmenoğlu (GP)

Kırklareli: Mehmet Atagün (AP), Feyzullah Çarıkçı (AP), Hasan Korkut (AP)

Kırşehir: Cevat Eroğlu (MP), Mustafa Kemal Güneş (AP)

Kocali: Cevat Ademoğlu (AP), Vehbi Engiz (AP), Sabri Yahşi (AP)

Konya: İrfan Baran (CHP), Bahri Dağdaş (AP), Mustafa Kubilay İmer (AP), İhsan Kabadayı, (GP) M. Necati Kalaycıoğlu (AP), İ. Ethem Kılıçoğlu (AP), Baha Müdderrisoğlu (AP), Tahsin Yılmaz Öztuna,(AP) Faruk Sükan (AP), Vefa Tanır (GP)

Kütahya: Ahmet Fuat Azmioğlu (AP), Ali Erbek (CHP), A. Mesut Erez (AP), İlhan Aksoy (AP)

Malatya: Ahmet Karaaslan (Bğz.), İsmail Hakkı Şengüler (AP)

Manisa: Ertuğrul Akça (AP), Mustafa Orhan Daut (AP), C. Selçuk Gümüşpala (AP), Hilmi Okçu (AP), Vehbi Sınmaz (AP), Kamil Şahinoğlu (AP), Önal Şakar (AP)

Maraş: Atilla İmamoğlu (AP), Veysi Kadıoğlu (AP), M. Zekeriya Kürşad (AP)

Mardin: Esat Kemal Aybar (AP), Abdülkadir Kermooğlu (AP), Abdülkadir Özmen (Bğz.), Abdürrahim Türk (Bğz.)

Muğla: Adnan Akarca (AP), Mualla Akarca (CHP), Ahmet Buldanlı (AP), İzzet Oktay (AP)

Muş: Nimet Ağaoğlu (YTP), Kasım Emre (Bğz.)

Nevşehir: Hüsammettin Başer (AP), Esat Kıratlıoğlu (AP)

Niğde: M. Naci Çerezci (AP), H. Avni Kavurmacıoğlu (AP), M. Nuri Domanoğlu (CHP), Haydar Özalp (AP)

Ordu: Ata Bodur (AP), Cengiz Ekinci (AP), Hamdi Mağden (AP), Kemal Şensoy (AP)

Rize: Erol Yılmaz Akçal (AP), Hasan Basri Albayrak (AP), Salih Zeki Köseoğlu (AP)

Sakarya: Nuri Bayar (AP), Yaşar Bir (AP), Güngör Hun (AP), M. Vedat Önsal (AP)

Samsun: Talat Asal (AP), Mustafa Boyar (CHP), Doğan Kitaplı (AP), Nafiz Yavuz Kurt (AP), Hüseyin Özalp (AP), Bahattin Uzunoğlu (AP), İsmet Yalçıner (AP)

Siirt: Zeki Çeliker (AP), Mehmet Nebi Oktay (GP)

Sinop: Hilmi Biçer (AP)

Sivas: Enver Akova (AP), Kadir Eroğan (AP), Tevfik Koraltan (AP), Yusuf Ziya Önder (AP)

Tekirdağ: Orhan Öztrak (GP)

Tokat: Hüseyin Abbas (AP), İsmet Hilmi Balcı (Bğz.), Osman Hacıbaloğlu (AP), Mehmet Kazova (AP), Reşit Önder (GP), Yusuf Ulusoy (BP)

Trabzon: Ahmet İhsan Birincioğlu (AP), Necati Çakıroğlu (AP), Ekrem Dikmen (AP), Selahattin Güven (AP), Cevat Küçük (CHP), Ali Rıza Uzuner (CHP)

Urfa: Mehmet Aksoy (AP), Necmettin Cevheri (AP), Mehmet Ali Göklü (AP), Bahri Karakeçili (AP)

Uşak: Orhan Dengiz (AP), M. Fahri Uğrasızoğlu (AP)

Van: Mehmet Emin Erdinç (Bğz.), Kinyas Kartal (AP), Fuat Türkoğlu(AP), Mehmet Salih Yıldız (GP)

Yozgat: İsmet Kapısız (MP), Turgut Nizamoğlu (AP), Neşet Tanrıdağ (AP)

Zonguldak: Fuat Ak (AP), Ahmet Nihat Akın (AP), Ahmet Güner (CHP), S. Tekin Müftüoğlu (AP), Kevni Nedimoğlu (AP)

REDDEDENLER

Adıyaman: Kemal Kırıkoğlu (CHP), Yusuf Ziya Yılmaz (CHP)

Ankara: Kemal Ataman (CHP), İbrahim Cüceloğlu (CHP), A. Sakıp Hiçerimez (CHP), Osman Soğukpınar (CHP), Yusuf Ziya Yağcı (CHP)

Artvin: Abdullah Naci Budak (CHP)

Bitlis: Kenan Mümtaz Akışık (CHP)

Bolu: Kemal Demir (CHP)

Burdur: Nadir Yavuzkan (CHP)

Bursa: Nail Atlı (CHP)

Çankırı: Nuri Çelik Yazıcıoğlu (CHP)

Edirne: Cevat Sayın (CHP)

Elazığ: Mehmet Aytuğ (CHP)

Erzincan: Hasan Çetinkaya (CHP)

Erzurum: Selçuk Erverdi (CHP)

İçel: Celal Kargılı (CHP)

İstanbul: Mehmet Ali Aybar (TİP), Hüseyin Dolun (CHP), Mustafa Necdet Uğur (CHP), Reşit Akif Ülker (CHP), Lebit Yurdoğlu (CHP).

İzmir: Şeref Bakşık (CHP), M. Hulusi Çakır (CHP)

Kars: Kemal Güven (CHP), Kemal Okyay (CHP)

Kayseri: Tufan Doğan Avşargil (CHP), Mehmet Yüceler (CHP)

Kırklareli: Beyti Arda (CHP)

Konya: Mustafa Üstündağ (CHP)

Malatya: Hakkı Gökçe (CHP), İsmet İnönü (CHP)

Manisa: Muammer Ertem (CHP), Mustafa Ok (CHP)

Maraş: Mehmet Özdal (CHP).

Muğla: Ali Döğerli (CHP)

Muş: Nermin Neftçi (CHP)

Niğde: Mevlüt Ocakçıoğlu (CHP)

Ordu: Hasan Ferda Güley (CHP)

Sakarya: B. Turgut Boztepe (CHP), Hayrettin Uysal (CHP)

Samsun: Yaşar Akal (CHP)

Siirt: Mehmet Adil Yaşar (CHP)

Tekirdağ: Yılmaz Alpaslan (CHP)

Tunceli: Hüseyin Yenipınar (CHP)

Uşak: Adil Turan (CHP)

Zonguldak: Bülent Ecevit (CHP)

ÇEKİMSERLER

Erzurum: Gıyasettin Karaca (CHP)

Samsun: Nihat Kale (CHP)

OYLAMAYA KATILMAYANLAR

Adana: Ali Rıza Güllüoğlu (CHP), Şevket Yılmaz (CHP)

Afyonkarahisar: Mehmet Rıza Çerçel (AP), Şevki Güler (AP), Süleyman Mutlu (CHP)

Ağrı: Abdülkerim Beyazıt (CHP), Nevzat Güngör (AP), Kasım Küfrevi (GP)

Amasya: Vehbi Meşhur (CHP), Kazım Ulusoy (BP)

Ankara: Hüseyin Balan (BP), Orhan Birgit (CHP), Sinan Bosna (AP), Osman Bölükbaşı (MP), Şinasi Özdenoğlu (CHP), Emin Paksüt (GP), Fatma Suna Tural (MP), Cengizhan Yorulmaz (CHP)

Antalya: Ömer Buyrukçu (CHP)

Artvin: Sabit Osman Avcı (AP)

Aydın: Kemal Ziya Öztürk (AP), Mehmet Çelik (CHP), M. Kemal Yılmaz (CHP)

Balıkesir: Salih Zeki Altınbaş (CHP), Mehmet Niyazi Gürer (CHP), Mevlüt Yılmaz (AP)

Bilecik: Mehmet Ergül (CHP)

Bitlis: Abidin İnan Gaydalı (AP)

Bursa: Sadrettin Çanga (CHP), İbrahim Öktem (CHP)

Çanakkale: Mustafa Çalıkoğlu (CHP)

Çankırı: Mustafa Hazım Dağlı (AP), Arif Tosyalıoğlu (AP)

Çorum: Cahit Angın (CHP), Ali Naki Ulusoy (BP)

Denizli: İlhan Açıkalın (CHP), Fuat Avcı (AP), Arif Hüdai Oral (CHP)

Edirne: Veli Gülkan (AP)

Elazığ: Ali Rıza Septioğlu (Bğz.)

Erzincan: Sadık Perinçek (AP), Naci Yıldırım (CHP)

Erzurum: Fetullah Taşkesenlioğlu (AP)

Eskişehir: B. Sıtkı Karacaşehir (CHP)

Gaziantep: Şinasi Çolakoğlu (CHP), Muhittin Sayın (CHP)

Hatay: Abdullah Cilli (Bğz.), M. Sait Reşa (CHP)

Isparta: Hüsamettin Akmumcu (AP)

İçel: Hilmi Türkmen (AP), Çetin Yılmaz (CHP)

İstanbul: Eşref Derinçay (CHP), İbrahim Bedreddin Elmalı (MP), Ahmet Bahir Ersoy (CHP), Orhan Eyüboğlu (CHP), Orhan Kabibay (CHP), Rıza Kuas (TİP)*, Sezai Orkunt (CHP), Haydar Özdemir (BP), M. Kazım Özeke (CHP), İlhami Sancar (CHP)

İzmir: Coşkun Karagözoğlu (CHP), Talat Orhon (CHP), Şinasi Osma (AP), Kemal Önder (CHP), Ali Naki Üner (AP)

Kars: Turgut Artaç (CHP)

Kastamonu: Muzaffer Akdoğanlı (CHP), Mehmet Seydibeylioğlu (CHP)

Kırşehir: Mustafa Aksoy (CHP)

Konya: Necmettin Erbakan (Bğz.), Sezai Ergun (AP), Sadi Koçaş (CHP), Orhan Okay (CHP), Özer Ölçmen (AP)

Kütahya: Mehmet Ersoy (AP), Kemal Kacar (AP)

Malatya: Mustafa Kaftan (CHP)

Manisa: Veli Bakırlı (CHP), Süleyman Çağlar (AP)

Maraş: M. Nejat Çuhadar (CHP), İbrahim Öztürk (Bğz.).

Mardin: Şevki Altındağ (CHP), Seyfi Güneştan (YTP)

Ordu: Memduh Ekşi (CHP), Ata Topaloğlu (CHP), Orhan Vural (CHP)

Rize: Sami Kumbasar (CHP)

Samsun: Kamran Evliyaoğlu (CHP), İlyas Kılıç (CHP)

Siirt: Selahattin Oran (YTP)

Sinop: Hilmi İşgüzar (MP), Mustafa Kaptan (AP), Tevfik Fikret Övet (CHP)

Sivas: Vahit Bozatlı (CHP), Hüseyin Çınar (BP), Ahmet Durakoğlu (CHP), Ekrem Kangal (CHP), M. Kemal Palaoğlu (CHP), Mustafa Timisi (BP)

Tekirdağ: Nedim Karahalil (AP), Mustafa Sabri Sözeri (AP)

Tokat: İsmail Hakkı Birler (CHP)

Trabzon: Mehmet Aslantürk (CHP), Mehmet Ali Oksal (AP), Ahmet Şener (CHP)

Tunceli: Kenan Aral (CHP)

Urfa: Necati Aksoy (CHP), Vehbi Melik (CHP)

Yozgat: İsmail Hakkı Akdoğan (AP), Abdullah Baştürk (CHP), Celal Ahmet Sungur (CHP)

Zonguldak: Hüseyin Baytürk (CHP), Sinan Fevzi Fırat (AP), Cahit Karakaş (CHP)

*TİP İstanbul milletvekili Rıza Kuas ağır hastalığı nedeniyle...

Bu yazı için yararlanılan kitaplar:

1- Cavit Çağlar Fırtınalı Bir Yaşam Öyküsü; Yazarı : Hulusi Turgut

2-Atatürk Bir Milletin Yeniden Doğuşu ; Yazarı: Lord Kinross

3-Demirel ; Yazarı: Tanıl Bora