Canavar annelerin kurbanlarından bir tanesi

"Düşmanlarım benimle mücadeleyi bıraktığında inişte, düşüşte olduğumu anlayacağım," diyen efsane soprano, opera sanatçısı Maria Callas 27 Ekim 1974'te Japonya konserinde efsanevi sesine veda etmişti...Son üç yılında Paris'teki evinde inzivaya çekilmişti...Zihnini işgal eden,yakasını bırakmayan geçmişiyle kavgalıydı ve hesaplaşma içindeydi...Babasını hiç tanımamıştı... Biriktirdiği anıların büyük çoğunluğu onu çok rahatsız etmekteydi...Kötü anılarından kurtulmayı bir türlü başaramıyordu...Kendini yenik, çok yorgun, tükenmiş ve çok mutsuz hissediyordu...Zihninde hayatını cehenneme çeviren insanlarla bitmek tükenmez bir mücadele ve kavga içindeydi...

Mandrax gibi çok çeşitli ilaçlar, maddeler Callas'ın karaciğerini mahvetmiş,iflas ettirmiş ve kalp yetmezliğine yol açmıştı...Bağışıklık sistemi de çökmüştü...Gençlik yıllarında çok şişman olan Maria son yıllarında çok iştahsızdı, adeta bir deri bir kemikti...Üç-dört gün aç olarak yaşıyordu...Sevgilisi Onassis, kocası ve annesi tarafından sürekli sömürülmüş, cinsel istismara uğramış, itilip kakılmış ve yüksek kazancına kocası ve annesince el konmuştu...

Besteci Çaykovski'nin eşi Antonina Miliukova annesi tarafından erkeklere saatlik ve gecelik olarak kiralanırdı...Natalie Wood'u annesi kariyerinde yükselebilmesi için çok etkili erkeklerle yatmaya zorlamıştı... Yunanistan'ın işgal yıllarında Callas'ın annesi de Maria'yı ve Maria'nın kızkardeşini işgalci Alman askerleriyle cinsel ilişki kurmaya zorlamıştı...Anne Callas kızlarını kiralayarak para kazanıyordu...Maria bu dönemde tecavüze de uğramıştı...O dönemde Yunanistan'da açlık, gıda kıtlığı yaşanmış, insanlar güvercinleri, sokakta yaşayan hayvanları öldürüp yemişti...Açlıktan ölen yüzbinlerce Yunanlı olmuştu...

Callas müzik dünyasının zirvesindeyken Frank Sinatra'nın kazandığı paranın onda birini kazandığını öğrenmişti...Milano da bir bunalım anında operalarda giydiği kostümleri ateşe vermişti...Son günlerinde halüsinasyonlar görmekteydi...Kötü anıları, annesinin, opera sevmeyen sevgilisi Onassis'in hayaletleri onu her gece uykusunda rahatsız etmekteydi...Çok az güzel anı biriktirebilmişti... Maria Callas da travmalarıyla, stresiyle,melankolisiyle,kederiyle,kötü anılarıyla başa çıkamadı ve 53 yaşında hayata veda etti...

Benzer travmalar, uykusuzluk gibi kronik sorunlar ve çok çeşitli ilaçlara, maddelere bağımlılık çok sayıda sanatçının asla peşini bırakmamıştı:

Janis Joplin (27 yaşında öldü), Jimi Hendrix (27 yaşında öldü), Heath Ledger (28 yaşında öldü),

Elvis Presley (42 yaşında öldü), Marilyn Monroe (babasını hiç tanımadı, annesi şizofreni hastasıydı, 36 yaşında öldü), Edith Piaf (47 yaşında öldü), Judy Garland (47 yaşında öldü), Jean-Michel Basquiat (27 yaşında öldü), Jim Morrison (27 yaşında öldü), Amy Winehouse (27 yaşında öldü)...

Son derece çirkin bir insan olan ve çevresindeki tüm güzel kadınları elde etmeye çalışan efsane zengin Onassis'ten hamile kalmış, kimi iddialara göre bebek ölü doğmuş, kimi iddialara göre Onassis bebeği istememiş ve Maria'yı kürtaj işlemine ikna etmişti...

Mandrax, başlangıçta sakinleştirici, uyku ilacı ve kas gevşetici olarak reçete edilen son derece bağımlılık yapan bir sakinleştirici ilaçtır. Etkin maddesi, kinazolinon ilaç sınıfının bir üyesi olan metakalondur. Mandrax kullanıldığında, beyin ve sinir sistemindeki GABA reseptörlerinin aktivitesini artırır.

Besteci Çaykovski hakkında üç film var…

Bunlardan en iyisi Ken Russell yorumu…

Tchaikovsky-1970- Igor Talankin

The Music Lovers-1971 -Ken Russell

Tchaikovsky’s Wife -2022 - Kirill Serebrennikov

Talankin filminde çok ağır oto sansür uygulamış ve son derece korkakça davranmış ve Çaykovski'nin evliliğinin neden yürümediğini anlatmama yolunu tercih etmiş...